ÜNİVERSİTENİN İSİMSİZ KAHRAMANLARI!

KADINA Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde yolumuz Atatürk Üniversitesi’ne düşmüştü.
Geçtiğimiz haftalarda çıkan yangında çatısı çıra gibi yanan ve korku yaşatan, ancak Üniversite Rektörlüğü tarafından hızla onarılan ve süratle hizmete sokulan öğrenci yemekhanesinin az ötesinde bir kalabalık dikkatimizi çekti.
YEMİN EDİYOR GİBİ
Gazetecilik dürtüsüyle kalabalığın olduğu tarafa yöneldiğimizde, öğrencilerin sanki yemin ediyor, söz veriyormuşçasına hazırlanan siyah bir platforma ellerine sürdükleri boyayı bastıklarına tanık olduk.
ANLAMLIGÜNDE ANLAMLI FAALİYET
Gün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ydü.
İsimlerini, verdiğimiz telefon numarasına göndermelerini rica ettiğimiz, ancak bugüne kadar dönüş almadığımız, emeklerine, çabalarına ve heyecanlarına alkış tuttuğumuz 4 idealist genç kızın “KADINA DEĞİL ŞİDDETE EL KALDIR” adı altında uyguladıkları farkındalık projesine isimlerini bilmememize rağmen kayıtsız kalmak istemedik.
BOYALI ELLER YEMİN İÇİN
Belki kendi imkanlarıyla aldıkları renkli boyaları, projeye destek veren öğrencilerin ellerine sürerek platforma basmalarını isteyen gençlerin hazırladıkları bez afişte yer alan “Sana ruh üflendiğinde bir kadının karnındasın. Ağladığında bir kadının kucağındasın. Aşık olduğunda bir kadının kalbindesin. Ona güzel davran!” sözü çok etkileyiciydi.
NAZIM’DAN HEDİYE GÖNDERELİM İSTEDİK
O veciz sözlerden hareketle biz de Nazım Hikmet’in bir şiirini paylaşarak, Atatürk Üniversiteli isimsiz kahramanlara hediye edelim istedik:
*
Kim der ki kadın;
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir!
Kimi der ki kadın;
Yeşil bir harman yerinde,
Dokuz zilli köçek oynatmak içindir.
Kimi der ki hayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki, hamur yoğuran,
Kimi der ki, çocuk doğuran…
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal!
O benim kollarım, bacaklarım, başım,
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim
Hayat arkadaşımdır.
KADINA ŞİDDETE HAYIR!