ŞAMPİYONLARIMIZA SAHİP ÇIKIN

TÜRK güreş tarihine isimlerini altın harflerle yazdırmış, bir dönemler başarıdan başarıya koşmuş, rakiplerine minderleri dar etmiş, Türk Bayrağı’nı İstiklal Marşı eşliğinde göndere çektirmiş iki büyük usta Nihat Kabanlı ve Reşit Karabacak’ın yakalandıkları korona illetine karşı verdikleri mücadeleyi, sahipsizliklerini bir yazıyla gündeme taşıyan Dünya ve Olimpiyat Şampiyona Mahmut Demir, ilgilileri her iki ustaya yardıma çağırdı.
Erzurum eski milletvekillerinden Mücahit Himoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı “Memleket Sevdalıları” WhatsApp grubunda yayınladığı yazısına “Türkiye’m benim, güzel ülkem” diye başlayan Mahmut Demir, Bursa’da biri hastanede yoğun bakımda yatan ve ölümle pençeleşen, diğeri acil serviste yer açılmasını bekleyen Erzurumlu iki büyük ustaya hiç vakit kaybedilmeden sahip çıkılmasını istedi.
“Çınarlarımıza, hocalarımıza, şampiyonlarımıza Türk’ün şefkatli, vefalı elini uzatıverin, hani birazda acele edin diyorum” diyerek şampiyona yakışır bir üslup kullanan Mahmut Demir ile kendisine destek veren Milli Takımlar antrenörü Cahit Ahıskalı’nın kamuoyuna sundukları yazı şöyle:
BU SESE KULAK VERİN!
“Türkiye’m benim, güzel ülkem, Büyük Türk Milleti, benim asil milletim. Senin için emek harcamış, ter dökmüş, sana hizmete ömür adamış biri birinden değerli iki şampiyon evladı için sana seslenen bu evladına kulak vereceğini düşünüyorum.
İkisi de devlet sporcusu, Avrupa şampiyonu!
Nihat Kabanlı ustam, yine Avrupa şampiyonu olan Reşit Karabacak ustam Covid-19 belasıyla boğuşuyor.
İkisinin de durumu iç açıcı değil.
Reşit hocamın dün gece kalbi durdu, doktorların müdahalesi ile hayata tutundu yoğun bakımda.
Nihat hocam 70 yaşının üstünde, kanser illetiyle boğuşurken bir de bu bela ile karşı karşıya ve iki gündür acil serviste, yoğun bakımda yer açılsın diye bekliyor.
Çok uzatmayacağım!
Sözü, devletinin ve milletinin başını öne eğdirmemiş, bayrağını uluslararası arenada göndere çektirmiş bu iki koca çınarın bu ilgisizliği, bu vurdumduymazlığı hak etmediğini düşünüyorum.
Şampiyonlar kolay yetişmiyor, onları yetiştirecek şampiyonlar olmayınca.
Devletimizin iki şampiyonun elimizden kayıp gitmesine müsade etmeyeceğine inanıyorum.
Benim devletim de milletim de vefalıdır bunu çok iyi biliyorum.
Belki haber ulaşmamıştır Bursa’dan Ankara’ya diye…
Sizlere buradan haber ediyorum.
Çınarlarımıza, hocalarımıza, şampiyonlarımıza Türk’ün şefkatli, vefalı elini uzatıverin, hani birazda acele edin diyorum.
Duysan da canın sağolsun, duymasan da.
Saçımız kadar başımız olsa, her şartta yoluna feda olsun diyorum…”