BİR İNSAN, İKİNCİ DEFA DOĞAR MI?

SON günlerde hemen herkesin biri birine sorduğu ve merakla cevabını aradığı soru bu:
İbrahim Erkal öldü mü, yaşıyor mu?
***
Bana sorarsanız, İbrahim Erkal ölmedi, YENİDEN DOĞDU!
***
Bir insan bu kadar mı çok sevilirmiş?
“Demek ki, sevilirmiş!”
İbo, bunu öğretti bize.
Ya da şu birkaç haftada biz öğrendik bu güzel gerçeği.
***
Beyin kanaması geçirip, hastaneye kaldırıldığı günden itibaren, milyonların semaya uzanan avuçiçlerinde kendine yer bulan, gönüllerde sevda, göz pınarlarında biriken damla, dillerde dua haline gelen İbo’nun, sağlık durumu ile ilgili yerli-yersiz yığınla açıklama yapıldı, haber yayınlandı, paylaşım oldu.
***
Aslında hepimizin çok iyi bildiği bişey var:
“İnsanoğlu ölümsüz değildir.”
Azrail’in elinden kimse kurtulamamış…
Hele de, “beyin ölümü” gerçekleşen hiçbir insan, hayata geri döndürülememiştir.
***
İbrahim Erkal, biliyoruz ki, “ölümcül” bir vaka geçirmiş, maalesef hayata “pamuk ipliği” ile bağlı hale gelmiştir.
***
İki gün önce, “İbrahim Erkal’ın beyin ölümü gerçekleşti” haberi, o pamuk ipliğinin de koptuğu anlamına mı geliyordu, bilemiyoruz!
***
Başta sosyal medya olmak üzere, çeşitli kanallardan ardı ardına yayınlanan taziye mesajları yürekleri burktu, gönülleri dağladı.
Ne ilginçtir ki, hastane yönetiminden, gelen “72 saat bekleyelim” açıklaması, kafaları karıştırdı.
Acaba ne değişecekti 72 saat içinde?
Bilemiyor, merakla bekliyoruz.
***
Herkes, 7’den 70’e tüm hayranları, sevenleri, hastane önünde günlerden beri bekleşen yakınları, dostları, arkadaşları İbrahim Erkal’ın yaşadıklarını “kötü bir rüya, bir kâbus” olarak görüyor, öyle yorumluyor ve yine o insanlar, biraz da teselli bulma adına, “İbo uyanacak ve geri dönecek” diye düşünüyorlar.
***
Biz de hep öyle temenni ettik, öyle yakardık Yüce Yaratıcı’ya.
***
Ancak, insanın kafasını kurcalayan yığınla soru, cevap bekliyor.
***
Diyorum ki, mesela…
“Bir mucize gerçekleşse” ve İbrahim Erkal aniden gözlerini açsa!
Acaba sağlık durumu nasıl olacaktır İbo’nun?
***
Örneğin yürüyebilecek, görebilecek, konuşabilecek…
“Canısı, canısı” diye seslenip, “bi çay getir kıtlama” türküsüyle gönülleri yeniden fethedebilecek midir?
***
İbrahim Erkal’ın beyin kanaması geçirdiği 12 Nisan’dan sonraki günlerde konuştuğumuz bilim insanları, doktorlar…
Yani bu işin uzmanları hiç umut vermediler.
***
Hatta edindiğim bilgiler öylesine karamsardı ki, çok üzüldüğüm için yazmadım, kimseyi de üzmek istemedim.
***
Artık bir acı gerçek var ki, o acı gerçeği belki bugün, en geç yarın doktorları açıklayacaktır diye düşünüyorum.
***
İbrahim, çok sevdiğim bir insan, dostum, arkadaşım, zaman zaman dertleştiğim birisiydi.
***
Hiç tuzak kurmadım kedisine…
Uzak da durmadım.
Hele haramilik hiç yapmadım.
***
Dostça, gardaşça, sevdim ve de biliyorum ki, aynı şekilde de sevildim.
***
İbrahim Erkal, o elim olaydan sonra, milyonların sevgilisi olduğunu, her şeye rağmen unutulmadığını, gönüllerde edindiği yeri koruduğunu bilseydi, inanıyorum ki, kendisi de çok sevinir, mutlu olurdu.
***
Kim bilir İbrahim, belki şu bir aylık süreçte, anlamıştır, duymuş, hissetmiştir o sevgiyi ve belki yeni bir bestenin hazırlığına başlamıştır.
***
Üzgünüm ama, “ayrılık”tır İbo’nun son bestesinin adı.
***
Bir gün bir yerlerde buluşacağımız bir ayrılık!
***
Hepimiz de biliyoruz ki, her şeye rağmen dünya dönüyor, dönmeye de devam edecek.
Bu süreçte sayısını bilemeyeceğimiz kadar insan doğacak ve yine o kadar insan ölecek.
Ama hiç bir insana Allah, ikinci defa yeniden doğma şansı vermeyecek.
İbrahim Erkal hariç!