MUZAFFER DEDE’NİN HEYKELİNİ DİKMEK GEREK

GEREK hastalığının öğrenilmesi ve gerekse ölümünün ardından sosyal medyada binlerce paylaşımı yapılan 72 yaşındaki Muzaffer Dede’nin (Burmabıyık), bilinmeyen yığınla güzel özelliği olduğu belirtildi. “Erzurum, gerçek bir değerini, mükemmel bir insanını kaybetti” diyen Öğretmenevi Müdürü Abdullah Nehir, bir hatırlatmada bulundu, “Muzaffer Dede, ‘üstü kalsın’ sözüne huy olur, hakkını alır, fazlasına dönüp bakmazdı” dedi.
Cılız ve güçsüz haline rağmen, kimseye el açmayan ve ekmek parasını, mütevazı tezgahının başında, sıcak demeden, soğuk demeden, kar, yağmur, çamur demeden kazanmanın uğraşını veren Muzaffer Dede’nin, aslında değeri çok da bilinmeyen bir “sembol insan” olduğu ve aynı zamanda belli ilkeleri bulunduğu hatırlatıldı.
Küçük cüsseli Muzaffer Burmabıyık’ın, sevimli ve sempatik haliyle insanlardan ilgi gördüğünü belirten Öğretmenevi Müdürü Abdullah Nehir, “Erzurum, sadece Muzaffer Dede’yi değil, ilkeleri olan, dürüst, namuslu, çalışkan, namerde el açmayan bir sembol insanı kaybetti, ruhu şad olsun” hatırlatması yaptıktan sonra, şunları söyledi:
O SÖZE HUY OLURDU
“-Muzaffer Dede, ekmeğini, o kücük tezgahının başında çıkartmaya çalışan bir güzel insandı. Sevimli hali hemen herkese çok sempatik gelir, dolayısıyla kuruyemiş alanlar, artmışsa eğer üç beş lirayı geri almak istemez, ‘üstü kalsın’ derlerdi. Muzaffer Dede, bu söze huy olurdu. Gelen böylesi teklifleri asla kabul etmez, paranın üstünü kuruşu kuruşuna geri verir, çok ısrarcı olanlara da, ‘Hiç para istemiyorum. Fındık, fıstık ikramım olsun’ diye karşılık verirdi. O, günümüz dünyasında kolaycılığa kaçanlara, sapasağlam olmalarına rağmen, el açıp, yalvaranlara karşı gösterilebilecek bir haysiyet sembolü insandı. İstanbul’da çoğu şemtte görüyoruz. Büyükşehir Belediyesi, Muzaffer Dede’nin bronzdan, bir küçük heykelini yaptırıp, Ulu Cami’nin karşısında dizayn ettiği parkın bir köşesine yerleştirerek, o güzel insanın ismini yaşatabilir.” erzhaber