ERZURUM BİZE NELERİ SEVDİRDİ, NELERİ ÖĞRETTİ

ERZURUM tam manasıyla bir Türk-İslâm şehridir.
Anadolu’ya yükseklerden bakan ve “meraklanmayın, ben buradayım” dercesine düşmana efelenen; medeniyetler beşiği bir şehirdir.
Tarihi dokusu, kültürü, coğrafyası, insanıyla müthiş özelliği olan bu şehir, bizlere çok şey sevdirmiş ve öğretmiştir.
Bu şehir bize, coğrafyası ile dağlarını, ovalarını, yaylalarını…
Kar ile boranı, dağların dumanını, yüksekliğini…
Sevimli kışını, dağlarında lalelerini, mor sümbüllerini, kardelenlerini…
İçimiz yanıkken hüznü, özlemi, velhasılı sevmeyi sevdirdi.
Sularından dolunayı, tepelerinden karı…
Yeşil hırkasında mor, al çiçeklerle bezenmiş dervişleri…
Bir mendil alarak, kol kola girmiş, omuz omuza vermiş ermişleri…
Dayanışmayı, birlik olmayı, bar tutmayı, dadaşlığı bize öğretti.
En hayırlıyı, en mübareği…
Dik durmayı, ağır başlılığı, efendi olmayı…
Türk- İslâm sentezini, Türk tarihini…
Şahlanan gururu, asaleti sevdirdi, bize öğretti.
Sanatçı, bilgin, siyasetçi, asker olmayı…
Nef-i’yi, Emrah’ı, Kerem’i, ceylan gözlü bakışları…
Eğilmeyen dik duran, mağrur başlı olmayı…
Yanık türküleri, ninnileri, manileri, sevdirdi. Bize öğretti.
Halkının dinine, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olmasını…
Ehli İman’ın ,“Edep ve ahlaklı “olmasını…
“Hayır ve hasenatı”, fukaraya sahip çıkmayı…
Pirlere hürmet etmeyi, dualarını almayı…
Ramazanı, bin bir hâtimin nurunu, merhameti…
İrfanı, düzgün olmayı, şerefi, şerefli yaşamayı…
Vahşetin, zulmün kötülüğünü, mukaddesata sahip çıkmayı bize öğretti.
Dadaşın tarihleşen dününü, esaret zincirinin kötülüğünü…
Vatan ve millet sevgisini, şanlı, azametli günlerin kıymetini…
Aziziyedeki o müthiş duyguyu, şehrin şehitler yatağı olduğunu…
Sönmez en son ocağın bu il olduğunu…
Hikmeti; Ahmed Yesevi’den, Türk destanlarını; Dede Korkut’tan aldığını…
Ülküyü, Milliyetçiliği bize öğretti.
Biri diğerinden ayrılmayan, Dadaşı, Barı, Erzurum’u…
Mertliği, cesur olmayı, yiğitliği ve delikanlılığı sevdirdi bize öğretti.
Erdemli, iyi ve üstün nitelikli insan olmayı…
Üstün karakterin, kişiliğin, Erzurum insanında bütünleştiğini…
Vatan sevgisini, cumhuriyetin kıymetini…
“Atatürk’ün” değerini, vakarlı duruşu…
“Ecdada, Ata’ya” layık davranmayı…
“Anaya, Babaya” saygılı olmayı, hürmet göstermeyi…
Değerlerine sahip çıkmayı bize öğretti.“Erzurum” denilince “Dadaş’ı…”
“Dadaş” denilince “Bar’ı…”
“Bar” denilince “Erzurum’u” aklımıza getirmeyi…
Herkesi kucaklamayı, bölünmez bir bütün olmayı, bize sevdirdi, öğretti.
Biz de seni seviyoruz Erzurum.
“Kor olim.”
Gadaların bize gele, Erzurum…
Ana yurdum, baba yurdum Erzurum.