BB Erzurumspor, pazar günü ligin önemli maçlarından birisine çıkacak.
Lider, maç eksiği bulunan İstanbulspor deplasmanına gidecek.
İki takımın form durumlarına bakılırsa üç ihtimalin de aynı oranda olduğu bir maçın biz futbolseverleri beklediğini söylemek yanlış olmaz.
Peki, bu ihtimallerin gerçekleşmesi durumunda bizi neler bekliyor?
Önce gönlümüzden geçeni, yani galibiyet sonrası yaşanabilecek süreci göz önüne alalım…
Mevcut tabloda fark 2 puan. Galibiyet sonrası fark 5 puana çıkacaktır ki önemli bir avantaj bu. İstanbulspor moral ve motivasyon deformasyonuna uğrayacak, ilerleyen haftalarda puan ya da puanlar kaybetmeye başlama ihtimali yüksek bir hal alacaktır. (Ertelenen Hacettepe maçı da buna dâhil)
Beraberlikte ise iki takım yoluna aynı tempoda devam edecek, İstanbulspor’un eksik olan maçı ligin geleceği açısından daha büyük öneme sahip olacaktır.
Gelelim üçüncü seçeneğe. Yani yenilgiye…
Aklımızdan ve yüreğimizden geçirmediğimiz mağlubiyetin yaşanması durumunda ise, evet BB Erzurumspor liderlik koltuğunu kaybedecektir, ancak önünde haylice hafta olduğu bilinci ile gelecek maçlara yüksek konsantrasyon ile hazırlanmaya devam edecektir. Etmelidir.
Zira BB Erzurumspor, güç dengelerinin bu kadar eşit olduğu, belirli birkaç takımın bir üst lige çıkmak için gayret gösterdiği, taraftar potansiyelinin vasatın altında kaldığı böylesine bir grubu bir daha bulamayabilir.
Durum böyleyken, önünde halen daha uzun bir yol varken, ligin kaderini bu maça bağlamak, kazara alınacak bir mağlubiyetin ardından oluşabilecek depremin etkisiyle play-off şansını bile zora sokabilir.
Takıma eğer destek verilecek, arkasında durulacaksa galibiyet ya da mağlubiyet bunun ölçüsü olmamalıdır.
Üç ihtimalin eşit dağıldığı müsabakaları, ölüm kalım maçı olarak görmek, takıma zarar verir.
İstanbulspor deplasmanının ardından, ligin bitimine 10 hafta kaldığını da unutmamak gerekir.
Sadece gönül verdiği renkleri destekleyen taraftarların değil, takımında bu bilinçle maça çıkmasında fayda var.