BU DA AHDE VEFA ÇALIŞMASI

ERZURUM Kalkınma Vakfı (ERVAK) Başkan’ı olduğu yıllarda, yönetimde bulunan kader arkadaşı Prof. Dr. Durkaya Ören ile birlikte başlattığı çalışmayla Allahuekber Şehitleri’nin anılmasını ve etkinliklerin dalga dalga yurt geneline yayılmasını sağlayan Avukat Necati Bölükbaşı, tarihi gerçekleri anlattığı “Tarihin Arka Yüzündeki Sarıkamış Harekatı” kitabının ardından bu defa da “Erzurum’dan Sarıkamış’a Şehitlerin İzinde” adı altında bir başka çalışmayı kültür envanterimize dahil etti.

PARAYLA SATILMAYACAK

Halen İstanbul’da yaşayan, hukukçu olmasına rağmen hem tarihi olaylara ve hem de Erzurum kültürüne yoğun ilgisiyle bilinen Avukat Necati Bölükbaşı, yine dağarcığımızda önemli yer tutacak bir çalışmayla uzaklardan dostlarına “merhaba” dedi. İçinde çok sayıda özel fotoğrafın yer aldığı özel bir derlemeyle Allahuekber Dağları’nda şehit olan askerlerimizi anma etkinliklerinde emeği geçenlerin duygu, düşünce ve anılarını toplayarak bir “ahde vefa çalışması” gerçekleştiren Necati Bölükbaşı, kitabın parayla satılmayacağını özellikle vurguladı.

HAYALLERİMİZ GERÇEK OLDU

Kuşe kağıda basılan 25*35 ölçülerinde 242 sayfalık özel çalışmayı temin etmek isteyenlerin Pasinler Şair Nef’i İlköğretim Okulu veya Erzurum Celal Akın  İlköğretim Okulu Aile Birlikleri’ne bağış yapmaları halinde adreslerine kargo ile gönderileceğini bildiren Necati Bölükbaşı, kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.

Kitabın sunumu için bir yazı kaleme alan Prof. Dr. Bingür Sönmez, yıllar önceki hayallerinin bugün gerçekleşmiş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sönmez Hoca, yazısında özetle şu görüşleri dile getirdi:

“- Yıl 1961, 9 yaşındayım. Sarıkamış Şehitliği’nde yapılan bir anmada 29-30 kişiye karşı okuduğum kahramanlık şiirini hatırlıyorum. O günden bu yana bir türlü aklımdan çıkmayan Sarıkamış Şehitleri’ni bir gün gelecek anabilecek mildik? Katıldığım her televizyon programında bu hayalimi dile getirdim. Sonrasında bu hayalimi yoğun bir emek, yoğun bir çaba, belki insanüstü bir gayret ve inançla, Sarıkamışlı, Erzurumlu ve Karslı dostlarımla gerçekleştirdik.

Elinizde tuttuğunuz bu albüm, Türkiye’nin en büyük sivil toplum dayanışması ve harekatına katılmış dostlarımızın dostluklarını, çabalarını, hüzünlü anlarını ve dayanışmalarını anlatmaya çalışan bir anılar kitabıdır. Bu çalışmayı akıl eden ve sıkı bir çalışma ile ortaya çıkaran sevgili dostumuz, rehberimiz, ağabeyimiz Necati Bölükbaşı’na Ahmet Günay’a, Şinasi Bingeli ve Erhan Karagöz’e yürekten teşekkür ederim.”

İŞE VEFA BORCUMUZU ÖDEYEREK BAŞLADIK

Toplamda 229 kişinin anı, duygu ve düşüncelerinin yansıtıldığı çalışmada “Tarihin Arka Yüzü ve Kazanılan Dostluk” başlığı altında bir yazı kaleme alan Avukat Necati Bölükbaşı da, görüşlerini şöyle özetledi:

“- İşe, vefa borcumuzu ödeme amaçlı başladık, ama onlara (Allahüekber Şehitleri) olan borcun ödeyemeyeceğini katılımcılar da anlamıştır herhalde. 5 Temmuz 2003 yılında yaptığım konuşmamda son cümleyi, ‘Sizler için anıtlar yapmak, destanlar yazıp, belgeseller hazırlamak… Bir yazarın ifadesiyle; heykeltıraş olup, şehirlerin büyük meydanlarına, dağlardan, hür dolaştığın dağlardan Kaya’lar, senin karakterin gibi sağlam Kaya’lar getirip, onlardan; senin yavuklunun, annenin, babanın, çocuğunun ve komşunun heykellerini yapıp, öyle sarmaş dolaş yan yana koymak… Önümüzün tıkanarak, milletimizin kıskaca alınmak istendiği bu asırda, şu küçük dünyayı hayrete düşürecek boyutta ve insanlığı imrendirecek mahiyette, çıkış yolları arayıp, bulup her konuda en ön saflarda yer almak, böylece hatıralarınıza birşeyler yapabilmek’ şeklinde kurmuştum.

ZOR OLAN BİR BAŞKA ŞEYMİŞ

Geçen zaman içinde anıtlar yapıldı, yüzlerce yayın gerçekleşti, heykeller dikildi, şimdi müzeler inşa ediliyor. Bunlar meğer çok kolaymış. Zor ve önemli olan; o en ön saflarda yer almak va ya… Ülkemin en ön saflarında yer alması… İşte o zaman hatıralarına birşeyler yapılmış olunacaktır.

Konu bugün bir yerlere gelmiş ise, yürekleri aynı duygu ile çarpan tüm destekçi ve katılımcıların eseri olmuş, sonuçta devlet ricali, bir hilal uğruna Allahuekber Dağları’nda batan güneşin farkına varmıştır.

Böylece tarihin arka yüzü aralanmış oldu.

Farklılıkları; dönem dönem kutuplaşmaya, hatta kavgaya dönüştürülmüş olan bu toplumun birçok üzücü olayına tanık olmuş bir ferdi olarak; umarım bu anma törenleri ilanihaye devam eder, umarım yeni yeni dostluklara ve kardeşliklere vesile olur.” erzhaber

KİTAPTAN ALMAK İSTEYENLER İÇİN…